14.02.2025
CHP, gençlerin sorunlarını ve önerilerini dinlemek amacıyla hayata geçirdiği "Söz Bizde" kampanyasının ilk toplantısını gerçekleştirdi. Beyin göçünün konu alındığı toplantıda, yurtdışına yerleşmeyi planlayan 20 gençle bir araya gelen CHP Gençlik ve Spor Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç ve CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Sevgi Kılıç, "Arkadaşlarımızla konuştuğumuzda öne çıkan, aslında konuşulan ama saray duvarlarının arkasında duyulmayan gerçek şu, kaygı. Hangi görüşten olursa olsun, gençler gelecek kaygısı yaşıyor" dedi.
CHP, gençlerin sorunlarını ve önerilerini dinlemek amacıyla "Söz Bizde" kampanyası başlattı. CHP'nin Gençlik ve Spor Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı'nın Gençlik Kolları ve Genç Parti Meclisi üyeleriyle birlikte hayata geçirdiği kampanya kapsamında gençlerle odak grup görüşmeleri gerçekleştirilecek.
81 ilde gerçekleştirilmesi planlanan görüşmelerin ilki dün yapıldı. Feshane'de gerçekleştirilen görüşmenin konusu "Beyin Göçü" oldu. CHP Gençlik ve Spor Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç ve CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın, yurtdışına yerleşmeyi planlayan 20 gençle bir araya geldi.
Gençlerin sorunlarının, öneri ve eleştirilerinin dinlendiği görüşmede gençlere, Türkiye'den gitmek istemelerinin nedenleri ve Türkiye'de kalmaları için nelerin yapılması gerektiği soruları soruldu. Sevgi Kılıç ve Cem Aydın, basına kapalı olarak yapılan görüşmenin ardından kampanyaya ve ilk görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu.
AİLESİNİN VATANA MİLLETE HAYIRLI EVLAT OLSUN DİYE YETİŞTİRDİĞİ GENÇLERE 'GİDERLERSE GİTSİNLER' DİYORLAR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, "Söz Bizde diyerek, uzun soluklu bir çalışmaya başladık. Bu buluşmalarda, hem sorunları doğrudan muhatabıyla ele alacak, hem parti politikamızı oluşturacak, hem de bu politikaları geniş kitlelerle buluşturacağız. Memleketin ve gençliğin sorunlarına çözüm önerilerimizi, özneleriyle, biz gençlerle birlikte şekillendireceğiz" dedi. Sevgi Kılıç şöyle devam etti:
"Burada gençlerle, ülkemizin en büyük beka meselesini konuşmak üzere buluştuk. Beyin göçünü bizzat, öznesi olan genç arkadaşlarımızla konuştuk. Ailesinin vatana millete hayırlı evlat olsun diye yetiştirdiği gençlere 'giderlerse gitsinler' diyorlar. Kendini yetiştiren, bulunduğu her yere fayda üretme kapasitesi olan gençlere kapının dışarısını gösteriyorlar. Nerdeyse tüm alanların en parlak gençleri yüzünü yurt dışına çevirmiş halde. Bu alanların hepsinde, kamu hizmetlerinde alarm zilleri çalıyor. Bugün pek çok hastanede branşlar kapanıyor, hastanelerde randevu bulamıyoruz. Türkiye’de istikbalini göremeyen gençlerimiz, mülteci olarak kaçak yollardan gidiyor.
"TÜRKİYE’DE GENÇLERİN YÜZDE 65’İ, İMKANI OLURSA YURT DIŞINDA YAŞAMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLÜYOR"
İktidar, artık şapkayı önüne koyup düşünmeli. Nasıl oldu da, gençlerin, kaçmak istediği bir ülke haline geldik? Nasıl oldu da, gençler ülkemizde, kendi memleketinde hayat kuramaz oldu? Türkiye’de gençlerin yüzde 65’i, imkanı olursa yurt dışında yaşamak istediğini söylüyor. Üniversite mezunlarının ise, yüzde 75’i. Bu, bir anda olmadı. 23 yıllık sistemli bir çöküşün, sonucu bu. Oysa Türkiye Cumhuriyeti, 'Ey yükselen yeni nesil, İstikbal sizindir' felsefesiyle kuruldu.
"ARKADAŞLARIMIZLA KONUŞTUĞUMUZDA ÖNE ÇIKAN GERÇEK, KAYGI"
Arkadaşlarımızla konuştuğumuzda öne çıkan, aslında konuşulan ama saray duvarlarının arkasında duyulmayan gerçek şu, kaygı. Buz gibi bir kaygı, tüm gençleri esir aldı. Mevcut sistem ve iktidar, her yönüyle kaygı üretiyor. Hangi görüşten olursa olsun, gençler gelecek kaygısı yaşıyor. Genç işsizliği, sosyal krize dönüştü. Evine kapanmış, depresyona ve karamsarlığa sürüklenen milyonlarca genç var. Bugün çalışma çağındaki gençler, ailesinden aldığı harçlıkla yaşıyor. İktidar ise gençleri 'daha çok para ve hazzın peşinde' olmakla suçluyor. Bir gencin, kendi ekmeğini kazanmak, kendi hayatını kurmak istemesinden daha doğal ne olabilir?
"GENÇLER SOSYAL MEDYADA 'SİLİVRİ SOĞUKTUR' ŞAKASINI YAPARKEN, ASLINDA HAPSE DÜŞME KAYGISINI ANLATMAYA ÇABALIYOR"
Özgürlük alanı her gün daha da kısıtlanıyor. Gençler sosyal medyada 'Silivri soğuktur' şakasını yaparken, aslında hapse düşme kaygısını anlatmaya çabalıyor. Özellikle genç kadınlar, sokakta rahat ve güvende hissetmiyor. Şiddet nedeniyle sokaklarımız güvensiz ve tehlikeli. Arkasına bakmadan, korkmadan sokakta yürümek için bile ülkeyi terk etmek isteyen gençler var ülkemizde. Sorunu açıkça koyalım, bizim özgürlük, güvenlik ve imkan sorunlarımız var. Üniversiteler ve istihdam politikası arasında, devasa bir uçurum var. Bu, kötü planlamanın, iki adım sonrasını düşünmeyen iktidarın suçu. Gençlerin ve ailelerin emeklerinin karşılığının olmadığı, bir düzensizlik, sistemsizlik var. Ve bu kronikleşti. Her gün daha fazla genç, kendi ülkesinde bir gelecek imkanı olmadığına inanıyor.
"BU KİMSEYE FAYDASI OLMAYAN BİR SIKIŞMA HALİ"
Gençler yaratıcılık, keşfetme, merak gibi duygularını yitiriyor. Sadece hayatta kalma ve ailelerine yük olma duygusunun verdiği ağırlıkla, yaşamaya mahkum ediliyor. İtiraz etmek ise bir anda terörist, hain diye suçlu ilan edilmeye yol açıyor. Bu kimseye faydası olmayan bir sıkışma hali. Ülkemiz ve gençler buradan çıkarılmalı. İktidarın 23 yılında kurumlar çöktü, kuralsızlık ve düzensizlik hali, aldı başını gitti. Torpil, mülakat adı altında yerleşik hale geldi. İktidar ise bu sorunlara karşı kör, sağır, dilsiz. Oysa bakın araştırmalarda ortaya çıkan, gençleri yurt dışına gitmeye motive eden unsurlar şöyle, daha iyi bir yaşam standardı, daha özgür bir yaşam ve bireysel alana saygı, kariyer ve mesleki gelişim olanakları. Gençler, emeklerinin karşılıklarını alabilecekleri, görüşlerini özgürce ifade edebilecekleri, demokratik bir ortamda güvenlik kaygısı olmadan yaşamak için yurt dışına yöneliyorlar. Gençler kutuplaşmadan, özgürlüklerin daralmasından, güvensizlik ortamından ve ekonomik krizden bıktı. İktidar, gençleri bıktırdı.
"HER ŞEYE RAĞMEN, GELECEĞİNİ YURT DIŞINDA ARAYAN GENÇLER, İÇLERİNDEKİ VATAN SEVGİSİNDEN ÖDÜN VERMİYOR"
Ancak bir şeyi daha paylaşalım, her şeye rağmen, geleceğini yurt dışında arayan gençler, içlerindeki vatan sevgisinden ödün vermiyor. Onların öfkesi, güzel ülkemize değil, yönetenlere. Yarın şartlar değiştiğinde, tekrar Türkiye’ye dönecek, pırıl pırıl insanlar var. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in ifade ettiği gibi, kafasında bavulunu toplamış ama değişim umudu için gitmeyi ertelemiş milyonlar var. İşte Cumhuriyet Halk Partisi’nin 'başlıyoruz' dediği nokta, tam da burası. Her şeye rağmen, ülkesini sevmekten vazgeçmeyen gençlerin, gözündeki umut kırıntısını büyütme sorumluluğuyla başlıyoruz. Gençlerin, kendini vatanında kenara itilmiş, unutulmuş hissetmediği, devletin sahibi olduğu bir Türkiye’yi, yeniden inşa etmek için başlıyoruz. Ülkemizi gençlerin büyük enerjisiyle kalkındırmak için, ülkemizi, genç akıllarla yönetmek için başlıyoruz. Ekrem Başkanımızın da dediği gibi, yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var."